top of page

Retrouvailles


Gökyüzünde bulunan yıldızların her birinin derin bir anlam taşıdığını, kalbimizin derinliklerinde bir hissiyat uyandırdığını, aslında gözlerimizle görmüş olduğumuz her parıltıyı bu vakte kadar yaşamış olduklarımız olarak gördüğümüz vakit içimizde farklı bir hissiyat oluşuyor. Ani bir tebessüm yüzümüze yerleşiyor ve gözlerimiz usulca kıvrılıyor dudaklarımızdaki gülümsemeye eşlik edecek bir biçimde. Zihnimizin derinliklerinde yaşananların her biri sırasıyla canlanıyor, gözlerimizin içi de bu gülümsemeye ortak oluyor. İyi veya kötü fark etmeksizin tüm anıların nasıl bizi şu anki duruma getirdiğini düşünüyoruz. Çok geçmişe gitmeye dahi gerek yok aslında, sadece bir saat önce nerede olduğumuzu ve buraya nasıl geldiğimizi düşündüğümüzde bile geçen vaktin kendisine hayret ediyoruz ve aslında ne kadar da manasız çabalar peşinde koştuğumuzu idrak etmemiz bizi anlamsız bir boşluğa sürüklenmiş gibi hissettiriyor. Nelerle uğraşıyoruz ve bu uğraşlarımızın bilmem kaç tanesi bizim için önemli ve ne kadar çok vaktimizi aslında aklımızda yer etmemesi gerekmesine rağmen boca ediyoruz daha iyi bir düşünce ile yerini doldurabilecekken. İdrak ediyoruz ve gülümsüyoruz, önem vermemiz gerekenleri düşünerek. Farkına varıyoruz ve hissediyoruz, tebessümün kaynağının aslında ne olduğunu bilerek...

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Sebep?

Ne yapıyoruz? İnsanın herhalde varoluşunu fark ettiği andan itibaren akıllara gelen bir sorudur. Amacımız ne, ne yapıyoruz, ne için...

 
 
 
Bence Öyle

Yıllardır sorulan bir sorudur. “Gitmek mi kalmak mı daha zordur?” diye. Buna kendimce, keyfimin istediği bir şekilde olarak gitmek daha...

 
 
 
Şöyle Ki

Bundan önceki yazılarım hep aklıma o an içinde gelen genel geçer şeylerden oluşuyordu. Bunun da farklı olacağını söylemem kesinlikle...

 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post
  • Instagram
  • Twitter

©2025, Mustafa Halil Terekli

bottom of page